Hristiyanlık ve Affetme: Düşmanlarımızı Sevmek Ne Demektir?
Affetmek, Hristiyan inancının temel taşlarından biridir. Kutsal Kitap, yalnızca sevdiklerimizi değil, düşmanlarımızı da sevmemiz gerektiğini öğretir. Ancak bu emir, insan doğasına ters gibi görünebilir. Peki, Hristiyanlık’ta affetmenin anlamı nedir? Düşmanlarımızı sevmek nasıl mümkündür? Bu yazıda, affetmenin Hristiyan inancındaki yeri ve düşman sevgisinin derin anlamı ele alınacaktır.
1. Affetme Nedir ve Neden Önemlidir?
Affetmek, birine karşı duyulan öfke, kin veya intikam isteğinden vazgeçmek demektir. Ancak Hristiyan inancında affetme, yalnızca bir kişisel rahatlama meselesi değil, aynı zamanda Tanrı’nın bir emridir.
İsa Mesih, affetmenin önemini şu sözlerle vurgulamıştır:
“Eğer başkalarının suçlarını bağışlarsanız, göksel Babanız da sizi bağışlayacaktır. Ama siz başkalarının suçlarını bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamayacaktır.” (Matta 6:14-15)
Bu ayet, affetmenin Hristiyan yaşamında vazgeçilmez olduğunu gösterir. Tanrı bizi bağışladığı gibi, biz de başkalarını bağışlamalıyız.
2. Düşmanlarımızı Sevmek Ne Demektir?
Düşmanlarımızı sevmek, Hristiyan inancındaki en radikal öğretilerden biridir. İsa Mesih şöyle buyurmuştur:
“Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.” (Matta 5:44)
Bu emir, insan doğasına aykırı görünse de, Hristiyanlık’ta gerçek sevginin fedakârlık ve Tanrı’nın iradesine uygun bir yaşam sürdürebilmek anlamına geldiği öğretilir.
Düşmanlarımızı sevmek:
1. Onlar için dua etmeyi içerir: Onları değiştirmek veya cezalandırmak için değil, Tanrı’nın merhametini ve rehberliğini almaları için dua etmek.
2. İntikamdan kaçınmak anlamına gelir: Kutsal Kitap, intikamın yalnızca Tanrı’ya ait olduğunu söyler (Romalılar 12:19).
3. Kötülüğe iyilikle karşılık vermek demektir: “Size kötülük edene iyilik edin.” (Luka 6:27)
Bu yaklaşım, dünyada gerçek bir barışın ancak sevgi ve affetme ile mümkün olduğunu gösterir.
3. Affetmek Zayıflık mıdır?
Birçok insan, affetmenin zayıflık olduğunu düşünür. Oysa Hristiyanlık’ta affetmek, büyük bir ruhsal güç gerektirir. Affetmek, adaleti görmezden gelmek değildir; bilakis, Tanrı’nın adaletine güvenmektir. İsa’nın çarmıhta, kendisini çarmıha gerenler için ettiği dua, affetmenin en büyük örneğidir:
“Baba, onları bağışla, çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.” (Luka 23:34)
Gerçek güç, kin tutmakta değil, affedebilmekte yatar.
4. Günlük Hayatta Affetmeyi ve Düşman Sevgisini Uygulamak
• Kendi yüreğimizi sorgulamak: İçimizde kimlere karşı kin beslediğimizi Tanrı’nın önüne getirmek.
• Zor insanlara karşı iyi niyet göstermek: Bizim gibi düşünmeyen veya bize zarar veren insanlara nezaketle yaklaşmak.
• Affetme pratiği yapmak: Affetmek bir süreçtir ve sürekli olarak bunu hayatımıza yerleştirmeliyiz.
Sonuç: Affetme ve Sevgi Sonsuz Ödüller Getirir
Hristiyanlık’ta affetmek ve düşmanları sevmek, Tanrı’nın karakterini yansıtan bir yaşam biçimidir. Bu, kolay değildir, ama ruhsal olgunluk gerektirir ve sonsuz bir ödüle sahiptir:
“Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.” (Matta 5:7)
Tanrı bizi bağışladıysa, biz de affetmeliyiz. Düşmanlarımızı sevmek, en güçlü iman göstergelerinden biridir.
Yorumlar
Yorum Gönder