Aziz Pavlus Gezgin Miydi?

Herkese esenlikler diliyorum, bugünkü konumuz Aziz Pavlus gezgin miydi olacak. İlk başta Aziz Pavlusun hayatını ve yaptığı işleri ele alarak en son bu sorunun yanıtına geleceğim. [Makalemiz @letsbook_america sayfası ile ortak hazırlanmıştır. ]
Aziz Pavlus'un Hayatı
Pavlus bir hem Yahudi hem de Roma vatandaşıydı. Aziz Pavlus(Paul)'un mektupları ve yazıları İncil’de çok önemli bir yer oluşturur. Paul erken yaşamında Hristiyan'lara zulüm eden, öldüren biriydi. Ama Şam'a yaptığı yolculuk sırasında bir değişim geçirerek Hristiyanlık için önemli bir rol oynadı. Aziz Pavlus dindar bir aileden gelen Yahudi idi. Erken hayatı boyunca, Aziz Paul bir Ferisiydi. Ferisiler İncil'de de okuyacağınız üzere yazılı ve sözlü geleneğe sıkıca bağlı dini bir gruptu. Hristiyanlara yapılan zulümde önemli rol oynadı. Bunların arasında, İsa Mesih'in havarilerinden ve ilk Hristiyan şehit olan Stefan'ın taşlanmasında rol almak da vardı. İşte Paul, Saul adıyla ilk kez burada ortaya çıkıyor. Elçilerin İşleri 7: 58-60; 22: 20. Aziz Paul İsa Mesih'i izleyen yeni mezhebe karşı bu kadar eleştirel olmasının en önemli nedeni, İsa'nın çarmıhta bir “suçlu” gibi öldüğü gerçeğidir. Paul'e göre Beklenen Mesih'in çarmıhta ölmüş olması doğru olamazdı. 
Pavlus ve Hristiyanlık 
Saul Rab'bin öğrencilerine gözdağı vererek onları ölümle korkutmaktan geri durmuyordu. Bu arada başkâhinin yanına gitti. Mesih'in yolunda yürüyen kadın, erkek, kimi bulursa tutuklayıp Yeruşalim'e getirsin diye, başkâhinden Şam'daki sinagoglarda kendisini yetkili kılan mektuplar istedi. Ama yolculuğu sırasında Şam'a yaklaşırken, ansızın gökten parlayan bir ışık onun çevresini sardı. Saul yere düştü ve kendisiyle konuşan bir ses duydu: “Saul, Saul, neden bana eziyet veriyorsun?” Saul, “Sen kimsin, ya Rab?” diye sordu. O da, “Ben senin eziyet verdiğin İsa'yım” dedi, “Şimdi ayağa kalk ve kente gir. Ne yapman gerektiği sana bildirilecektir.” Saul ile birlikte giden adamlar şaşkınlıkla durakladılar. Sesi duyuyor, ama hiç kimseyi görmüyorlardı. Saul yerden kalktı. Gözlerini açtığında görmüyordu. Elinden tutup onu Şam'a getirdiler. Üç gün ne gördü, ne yedi, ne de içti. Şam'da Hananya adlı bir öğrenci vardı. Rab bir görüm aracılığıyla ona, “Ey Hananya” dedi. O da, “Buradayım, ya Rab” diye yanıtladı.
HABERCİLERİN İŞLERİ 9:1‭-‬10 
Bu ayete bakarak Pavlus'un Hristiyan'lara zulüm eden bir kişiden nasıl sadık bir Mesih öğrencisi olduğunu görüyoruz. 
Pavlus ve Mesih'in Müjdesi
Bu görümden ve iyileşmesinden sonra İsa Mesih'in tanrısallığını kabul etti ve hayatını Hristiyan mesajını yaymaya adadı. Aziz Paul, İsa Mesih'in hizmetkarı olduğunu ve bu ateşli dönüşümünün, akıl ya da mantıktan değil Tanrı'nı lütfundan kaynaklandığını açıkladı. Aziz Paul, sünnet gibi eski dini ayinlerin artık gerekli olmadığını öğretti. Günahkârları kurtarmak için çarmıhta ölen İsa Mesih'in kurtarıcı gücüne olan inancın, Hristiyanlığın özü olduğunu öğretti:
Ama şimdi Yasa'dan ayrı olarak Tanrı'nın insanı doğruluğa nasıl eriştireceği açıklanmıştır; Yasa da, peygamberler de buna tanıklık ediyor. İman edenlerin tümü, aralarında hiçbir ayrım olmadan İsa Mesih'e iman yoluyla Tanrı tarafından doğru sayılırlar. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. Onlar bir karşılık ödemeden Tanrı'nın kayrasından yararlanarak, Mesih İsa'da sağlanan kurtuluşla doğrulukla donatılırlar. Tanrı İsa'yı kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Bu, Tanrı'nın adaletinin gözler önüne serilmesi içindi. Çünkü Tanrı sabrından dolayı daha önce işlenmiş günahlara göz yummuştu. Böyle davranmasının nedeni, hem kendi doğruluğunun, hem de İsa'ya iman edeni doğrulukla donattığının kanıtlanması ve adaletinin şimdiki dönemde açıklanması içindir. Öyleyse neyle övünebiliriz? Bu söz konusu bile olamaz! Hangi ilke uyarınca olamaz? Yasada buyrulan işler nedeniyle mi? Hayır, iman ilkesi uyarınca. Çünkü insanın Yasa'nın belirlediği işleri yapmaksızın, yalnızca iman aracılığıyla doğrulukla donatıldığını düşünüyoruz. Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Ulusların da Tanrısı değil mi? Hiç kuşkusuz, ulusların da Tanrısı'dır. Tanrı bir olduğuna göre, sünnetlileri de, sünnetsizleri de imanlarından ötürü doğrulukla donatacaktır.
ROMALILAR 3:21‭-‬30 
Pavlus'un Müjde Yayması
Pavlus'un Mesih İsa'nın kulu, haberci olmaya çağrılan, Tanrı'nın Sevindirici Haberi'ni yaymaya atanan Pavlus'tan.
ROMALILAR 1:1 
Bu ayette de gördüğümüz üzere Paul bir çok bölgeyi ziyaret ederek inananlar topluluğunu ziyaret edip bir çok bölgede Tanrı'nın müjdesini yaydı. Ama sadece Romalılara mektup yazmadı; Korintliler'e, Efeslilere, Galatyalılar, Selanikliler olmak üzere Pavlus bir çok yeri gezerek Mesih'in müjdesini yaydı. Bu süreç içerisinde bir çok zulüm görsede yılmadan Tanrı'nın müjdesini bir çok topluluğu gezerek görevini tamamladı.
Gelelim ilk baştaki sorumuzun cevabına; Aziz Paul gezgin midir? 
Gezginin kelime anlamı "Görmek, tanımak, dinlenmek amacı ile geziye çıkan kimse" anlamına gelir. Aziz Pavlus'un yaptığı gezilerin amacı ise bunun tam tersine dinlenmek, görmek için değil; Tanrı’dan aldığı görevi yapmak, Mesih'in müjdesini yaymak ve inananlar topluluklarını ziyaret edip mektuplar iletmektir. 
Şimdi LET’S BOOK’un görüşlerini dinleyelim.
Pavlus MS. 5 yüzyılda doğdu. Pavlus’un ana öğretişleri Sevgi, birlik ve kilisenin ruhsal armağanları oldu. 
Pavlus bir gezgin miydi? Evet. O bir gezgin ve misyonerdi. Romanın hatrı sayılır bir bölümünü gezdi. Suriye, Kıbrıs, İtalya, Türkiye, Yunanistan gibi bir çok bölge ve ülke gördü. 
@mesihyolcusu._ Pavlus’un gezgin olduğunu kabul etmiyor. Çünkü Pavlus gezmek için dolaşmıyor, öğretmek için dolaşıyordu. İngilizce İncil’de tam olarak “gezmek” terimini kullanıyor. Türkçe İncilde ise daha çok “hareket etti” ye benzer terimler kullanılıyor. Aslında gezmek tek başına bir amaç olmak zorunda değil. Örneğin bir müzeye gidersiniz ve yeni şeyler görüp, öğrenirsiniz. Başka bir örnekte plaja gider dinlenirsiniz. Bu iki örnekte de “gezer”siniz. Amaçları farklı olsa’da eylem gezmektir. 
Pavlus Ne Yapıyordu?
Pavlus'un seyahatleri öncelikle farklı şehirlerde Hıristiyan toplulukları kurmaya ve yetiştirmeye odaklanmıştı. Genellikle bu toplulukları öğretmek, vaaz vermek ve organize etmek için zaman harcardı. Yol boyunca sıklıkla muhalefetle karşılaşırdı.
Pavlus’un Ana Yolculukları
-Dönüşüm ve Şam'a Giden Yol 
Pavlus'un iman yolculuğu Şam yolunda yaşanan dikkate değer bir olayla başladı. Saul adında dindar bir Yahudi olarak, İsa Mesih'in bir görümüyle karşılaşıncaya kadar ilk Hristiyanları hararetle ikna etti. Bu karşılaşma onun din değiştirmesine ve ardından İsa'nın öğretilerini dünyayla paylaşma misyonuna yol açtı. 
 Elçilerin İşleri 9:1-19 
Bu ayetler, Pavlus'un Şam yolunda İsa Mesih'in bir görümüyle karşılaşıp takipçisi olduğu dönüşümünü anlatır.
-İlk Misyonerlik Yolculuğu 
 Pavlus'un ilk büyük yolculuğu MS 46-48 yıllarında Barnabas'la birlikte gerçekleşti. Kıbrıs'a gittiler ve ardından Roma'nın Galatya Eyaleti'ne girme cesaretini göstererek yol boyunca Hıristiyan toplulukları kurdular. Bu yolculuk, Pavlus'un sonraki misyonlarının temelini attı ve Hıristiyanlığı yayma yaklaşımının gidişatını belirledi. Elçilerin İşleri 13:1-3 Pavlus'un ilk misyonerlik yolculuğu, kendisi ve Barnaba'nın Kutsal Ruh tarafından ayrılıp Kıbrıs ve Galatya'ya misyonerlik görevine gönderilmeleri sırasında burada kaydedilmiştir.
-İkinci ve Üçüncü Misyoner Yolculukları 
 Pavlus, ikinci ve üçüncü seyahatlerinde Küçük Asya ve Yunanistan'daki çeşitli şehirleri ziyaret ederek erişim alanını genişletti. Bu yolculuklar Makedonya, Ahaya, Efes ve Korint gibi bölgeleri kapsıyordu. Pavlus'un seyahatleri onun ilk Hıristiyan topluluklarındaki teolojik ve ahlaki zorlukları ele almasına olanak tanırken, aynı zamanda hem Yahudi hem de Pagan topluluklarının direnişiyle karşılaştı. 
 •İkinci yolculuk 
Elçilerin İşleri 16:6-10 Pavlus'un ikinci misyonerlik yolculuğu sırasında Troas'ta bir görüntü alır ve bu görüntü onu Makedonya'ya seyahat etmeye ve müjdeyi Filipi, Selanik ve Berea'da yaymaya yönlendirir. 
•ikinci yolculuk
 Elçilerin İşleri 18:1-11 
Bu ayetler, Pavlus'un ikinci misyonerlik yolculuğu sırasında Korint'teki hizmetini ayrıntılarıyla anlatıyor; burada bir buçuk yıl kalarak güçlü bir Hıristiyan topluluğu kurdu. 
 •üçüncü yolculuk 
Elçilerin İşleri 19;21-23 
Pavlus'un üçüncü misyonerlik yolculuğu onu Efes'e götürür; burada iki yılını öğreterek ve mucizeler gerçekleştirerek geçirir. Bunun sonucunda Hıristiyan inancının gelişmesi sağlandı.
-Roma'ya Yolculuk 
 Pavlus'un hayatındaki en önemli yolculuklardan biri Roma'ya yaptığı yolculuktu. Pavlus, Kayserya'da iki yıl tutuklu kaldıktan sonra Sezar'a başvurdu ve yargılanmak üzere Roma'ya gönderildi. Zorluklarla ve tehlikelerle dolu bu yolculuk. Pavlus'un ev hapsindeyken bile İncil'i vaaz etmesine izin verildi. Roma'daki varlığı ona inancını nüfuzlu kişilerle paylaşma ve Hristiyanlığı daha da yayma fırsatları yarattı. 
 Elçilerin İşleri 27-28 Pavlus'un bir mahkum olarak Roma'ya yaptığı yolculuk, Malta adasındaki gemi kazası ve sonunda İncil'i duyurmaya devam ettiği Roma'ya gelişi de dahil olmak üzere bu bölümlerde belgelenmiştir. 
 Romalılar 1:13-15 Bu ikincisinde Pavlus, Roma'yı ziyaret etme ve müjdeyi oradaki inanlılara vaaz etme arzusunu ifade ederek, seyahat etme ve İsa'nın mesajını yayma konusundaki istekliliğini gösterir.
Okuduğunuz için  teşekkür ediyoruz; makaleimizin İngilizce versiyonuna ve LET’S BOOK'un blog sitesine aşığada ki linkten ulaşabilirsiniz;  https://muhammeterbasi.blogspot.com/2023/09/was-paul-traveller-yes-in-different-way.html?m=1

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kutsal Üçlü Birlik(Teslis)

LENT ORUCU: TARİHÇESİ, ANLAMI VE GÜNÜMÜZDEKİ YERİ

Tevrat ve İncil’in Değişmezliği