Hristiyanlık kutsal bir kitaba dayalı bir inanç sistemidir. Bu kitap büyük harflerle yazılan ve dünya tarihinde özgün ve biricik öneme sahip "KUTSAL KİTAP'tır. O, Tanrı'nın insana yöneltilmiş yegane yazılı Sözü'dür. Bu iddiada olan pek çok kitap olsa da, biz şu nedenlerden dolayı tercihimizi Kutsal Kitap'tan yana yapıyoruz.
1. Dünya tarihinde bilinen ve kaydedilmiş en eski tek tanrılı kayıt Kutsal Kitap'tır:
İman atamız İbrahim'le dört bin yıl önce başlayan, putperest insanlığı tekrar tek, hakiki ve yaşayan Tanrı'ya geri döndürme tasarısının en önemli unsuru peygamberler geleneğidir. Tek Tanrı'ya inanan İbrani halkı ve onun tarihi bu peygamberler geleneğini oluşturmuştur. Bu halkın dışında, günümüzden 4000 yıl öncesinde tek Tanrı'ya inanan bir halk mevcut değildi. Bu halkın yaşayan Tanrı'yla ilişkisi sadece kendilerini değil, tanrısal tasarı gereği tüm insanlığı ilgilen dirmekteydi (ve hala ilgilendiriyor). Bu halkın tek Tanrı ilişkisinden ve inanç deneyimlerinden çok özel ve dünya tarihinde bir benzeri daha bulunmayan bir sentez meydana gelmiştir. Tanrı ve bu halk birbiriyle iletişim kurmuş ve böylece kutsal bir Gelenek oluşmuştur. Bu kutsal geleneğin en önemli özelliği, Tanrı'nın iradesini insanlara sözlü ve yazılı olarak iletmesi olgusudur. Bu iletişimde "peygamber" dediğimiz kişiler kilit rol üstlenmişlerdir. Bunlar kendi zamanlarının kutsal, bilge, dürüst ve Tanrı'ya duyarlı kişileri olmuşlar ve Tanrı tarafından belli bir misyon için seçilmişlerdir. Bunlar Tanrı'dan aldıkları esini yaşadıkları topluma iletmişler, kimi zaman onu eleştirmiş, kimi zaman gelecekle ilgili önbildirilerde bulunmuşlardır. İnsanlara nasıl tapınmaları ve Yaratan'a nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğretmişlerdir. Tanrı'nın isteğiyle onların bu bildirileri bazen sözlü bazen de yazılı olmuştur. Yazılı bildiriler 1600 yıllık bir süreçte ruhsal bir birlik ve tutarlılık içinde yan yana gelerek Kutsal Kitap dediğimiz Kutsal Yazılar koleksiyonunu oluşturmuştur. Böyle bir muazzam sentezi dünyanın hiçbir yerinde ve zamanında bulmak mümkün değildir. Eğer yaşayan bir ve tek Tanrı'nın insanlarla ilgilendiğini ve onlara doğru yolu göstermek için "konuştuğunu" kabul ediyorsak, Kutsal Kitap'tan daha eski, köklü ve tutarlı bir kaynak mevcut değildir.
2. Kutsal Kitap insan gücünü ve bilgeliğini aşan uzun soluklu tanrısal bir tasarıdır:
Kutsal Kitap 1600 yıllık tarihsel bir gelenek içinde, her tür sosyal kesimden ve meslekten, Tanrı tarafından esinlenmiş kırktan fazla yazar tarafından kaleme alınmıştır. Her yazı büyük bir bulmacanın bir parçası gibidir. Tanrı insanlara diyeceğini bir nefeste deyip bitirmemiştir. Çünkü hitap etti halk ve insanlık, sürekli gelişmekte olan bir uygarlık çizgi izlemektedir. Yazılarda kaydedilen ilahi gerçekler, peygamberlik geleneğinde Kurtarıcı Mesih ekseninde insanlığa sunulmuştur. Bu kavram peygamberlerin ve Kutsal Yazılar'ın merkezi ve kalbidir. Kutsal Kitap'ın dışında Tanrı'nın insanlığı kurtarmak için oluşturduğu tarihi bir proje sunan başka bir kitap mevcut değildir. Tanrısal Kurtarıcı'yı ve O'nun harika kurtarışını bize müjdeleyen tek kaynak Kutsal Kitap'tır.
3. Kutsal Kitap, insanlık tarihinin tanık olduğu en etkili ve başarılı yapıttır:
Eğer bir kitap. Tanrı'nın Sözü sayılacaksa, doğal olarak onun Tanrı tarafından en büyük kitap onuruna yüceltilmesi gerekir. O, köşede bucakta kalmış veya ikinci derece bir değer ifade eden bir kitap olamaz. O tüm kitaplar arasında ve üstünde çok özel bir yere sahip olmalıdır. Aşağıdaki sorulara verilecek objektif yanıtlar dünyanın gelmiş geçmiş büyük kitabını belirlememize olanak sağlayabilir:
Dünyada en çok basılan, satılan ve okunan kitap hangisidir? Dünya dillerine en çok tercüme edilmiş kitap hangisidir? Dünya edebiyatını, güzel sanatları, mimari, müzik, resim ve diğer sanat dallarını en çok esinlemiş ve şaheserlere tema ve konular sunmuş kitap hangisidir? Hangi kitabın takipçileri Ay'a çıkmış, atomu parçalamış, aşıyı keşfetmiştir? Hangi kitaba inanan toplumlarda insan hakları ve değerleri, kadın erkek eşitliği, demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü ortaya çıkmış, uygulanmakta ve savunulmaktadır? Tüm bu soruların tartışmasız ve kesin tek bir yanıtı vardır: Kutsal Kitap! Bu Kitap'ın takipçisi olmak en büyük onurdur. Bireyleri ve ulusları aydınlatan, gözleri nurlandıran böyle bir kılavuza sahip oldukları için imanlılar ne kadar övünse ve Tanrı'ya şükretse azdır.
4. Kutsal Kitap her tür eleştiriye rağmen doğruluğunu kanıtlamıştır:
Hiç değişmeden ve bozulmadan onun mesajı bize ulaşmıştır. Onun ışığı çevirilerde bile o denli güçlüdür ki, her Hristiyan ulusun edebiyatı ve düşün hayatı Kutsal Kitap çevirisine sahip olduktan sonra devrim niteliğinde köklü bir değişime uğramıştır. Peki, Kutsal Kitap'ın değiştiği söylentilerine ne demeli? Buna verilecek en bilimsel yanıt, aslında, bunu iddia edenlerden bunu kanıtlamalarını istemektir. Çünkü elimizde bulunan en eski elyazması metinler ile günümüzdeki Kutsal Kitap arasında yapılan her tür karşılaştırma, anlamı değiştirecek veya bozacak hiçbir fark olmadığını kanıtlamaktadır. Objektif kanıtlar o denli çoktur ki, Kutsal Kitap'ı didik didik araştıran Batı üniversiteleri Hristiyan dünyasına her gün bu Kitaplar Kitabı'nın arkeolojik güvenilirliğini kanıtlayan tartışılmaz sayısız veri sunmaktadır. Türkiye'de, maalesef çoğunlukla tek taraflı iftiralarla, Hristiyanların Kutsal Kitap'ına karşı kasıtlı bir karalama propagandası belli çevrelerce bilinçli olarak yürütülmekte- dir. Bunlara gereken yanıtlar pek çok kitapla verilmiş olsa da, maalesef medya araçlarında kendilerine yeterince firsat tanınmayan Hristiyanlar, Kutsal Kitap'ın ve inançlarının savunusunu gerektiği gibi yapamamaktadırlar. Bu tek yanlı haksız propagandaya karşı, biz, Hristiyanları bu konuda bilinçlenmeye teşvik ediyoruz. Sadece bu propagandadan etkilenmemek için değil, gerektiğinde Kitaplarının savunmasını yapabilmek ve gereken yanıtları uygun ve ikna edici bir dille verebilmek için bilgilensinler ve bilinçlensinler istiyoruz. Bu kitapçığın hacmi gereği bu konuda daha derinlemesine bir araştırmaya giremiyoruz. Lütfen mensup olduğunuz kiliseden ve din adamlarından veya instagram sayfamızdan benim aracılığım ile gereken bilgiyi edininiz.
KUTSAL KİTAP'IN İÇERİĞİ
Hristiyan inancının temeli olan Kutsal Kitap, içinde, Tanrı'nın büyüklüğünün ve insanlarla ilişkisinin, ilahi yasaların ve muhteşem vahiylerin dile geldiği yaşam Sözü'dür, Tanrı Kelamı'dır. Ondan Yaratıcımız'ın iradesini ve tasarılarını öğreniyoruz. Bu evreni nasıl özenle yarattığını ve bir baba gibi bizi sevip kurtardığını okuyoruz. İmanlılar için o gündelik ruhsal gıda, bilgelik hazinesi, sağlık ve esenlik pınarıdır. Dünya uygarlığının en gelişmiş ahlaki ve insani ilkeleri, sevgi, kardeşlik, adalet ve barış idealleri onun üstünde yükselmiştir ve halen sarsılmaz bir deniz feneri gibi dünya halk larına kılavuzluk etmektedir. Kutsal Kitap'ı kaleme alanların aklı ve ruhu, Kutsal Ruh'un etkisi altında, Tanrı'nın doğaüstü gücü tarafından yönlendirilip esinlenmiştir (Elçilerin İşleri 3:18). "Sizleri mahkemeye verdiklerinde, neyi nasıl söyleyeceğinizi düşünerek kaygılanmayın. Ne söyleyeceğiniz o anda size bildirilecek. Çünkü konuşan siz değil, aracılığınızla konuşan Babanız'ın Ruhu olacak" (Matta 10:19-20). (Ayrıca bkz. Elçilerin İşleri 1:16; 2. Korintliler 1:4-7, 13-17; 13:3; Galat- yalılar 1:11-12; 1. Selanikliler 2:3; İbraniler 3:7-8; 2. Petrus 1:21.)
Bu onların kelime kelime dikte edilerek yazıldığı anlamına gelmiyor. Tanrı ebedi gerçeklerini ve mesajlarını, peygamber kullarının ruhlarına iletmiş ve onları esinleyerek bunları yazmaya teşvik etmiştir. Ancak onlara kendi sözcüklerini ve üsluplarını kullanma özgürlüğü de tanımıştır. Böylece Tanrı, hem kendi isteğini insanlığa o devrin dili, düşünce yapısı ve koşullarıyla ileterek anlaşılmasını sağlamış hem de tüm insanlık ve tüm zamanlar için birtakım ebedi hakikatler açmıştır. Dolayısıyla, artı ve eksileriyle bunları yazıya döken bu şahısların yaşadıkları dönem ve kültürleri yazdıklarına doğal olarak yansımaktadır. Hristiyanlar Kutsal Kitaplarını okurken şekil ve kelime değil, sözcüklerin anlamı ve ruhu peşindedirler (2. Timoteos 3:16-17). Dolayısıyla onun tercümesi bir zorunluluktur. Herkes bildiği dilde onu okuyabilmeli ve anlamalıdır. Biz yazıya tapmıyoruz, yazının ruhunu kavramak istiyoruz. Çünkü "yazı öldürür, Ruh ise yaşatır" (2. Korintliler 3:6). Kutsal Kitap kendi içinde iki temel bölüme ayrılır. Eski Antlaşma ve Yeni Antlaşma. Rab İsa Mesih'e kadar olan kutsal yazılar Eski Antlaşma; Mesih İsa'nın yaşamını, öğretilerini, O'nun havarilerinin yaptıklarını ve mektuplarını içeren kutsal yazılar ise Yeni Antlaşma olarak adlandırılır. Birbirini tamamlayan bu kitaplar, Tanrı'nın hikmeti ve gücü sayesinde korunmuş ve nesilden nesle aktarılmıştır. Bir peygamberin kitabının insanlar tarafından bozulup tahrif edildiği için bir başkasının gönderildiği tezi bizim için kabul edi- lemezdir. Ne tarih destekler bunu ne de insan mantığı. Bir binanın ikinci veya üçüncü katı alt katları çürüdüğü için inşa edilmez, tam tersine sonraki katların sağlamlığı ancak ve ancak öncekilerin sağlamlığıyla garanti edilebilir. Bu anlamda biz Kutsal Kitap'ı, mimarı Rab Tanrı olan çok katlı bir gökdelen olarak düşünüyoruz. 3500 yıldır ayakta kalan bu muhteşem yapı, kendi sağlamlığına kendisi tanıklık etmektedir.
Okuduğunuz için teşekkür ediyorum; aşağıdaki linkten makaleyi paylaşıp, instagram adresim olan "mesihyolcusu._" sayfasını takip ederseniz sevinirim, esenlikler.
Yorumlar
Yorum Gönder