İsa Mesih'in Göğe Alınışı ve 2. Gelişi
İSA MESİH'İN GÖĞE YÜKSELİŞİ
Rab İsa dirildikten sonra öğrencileriyle kırk gün boyunca değişik vesilelerle buluştu ve son verdi. Kırkıncı günün sonunda ise öğrencilerin şaşkın bakışları önünde ışıltılı bir bulut içinde göğe yükseldi: "Rable onlarla konuştuktan sonra göğe alındı ve Tanrı'nın sağında oturdu" (Markos 16:19). Bu elbette somut anlamda gökyüzü olarak değil, Tanrı'nın yüce makamı olarak algılanmalıdır. İnsanların kurtuluşunu ölerek ve dirilerek gerçekleştiren Rab İsa Mesih, dünyaya gelmeden önceki konumuna tekrar yükseldi. Ancak bu kez, giyinmiş olduğu pak "insanlığı" da bu yüceliğe taşıdı. Böylece insanların günahları için Baba Tanrı'nın nezdinde başkâhinlik etmektedir (İbraniler 9:11-14; 10:8- 10). İsa henüz yeryüzündeyken bu olayın gerçekleşeceğini önceden dile getirmişti. Kendisi hakkında konuşurken, sözlerini abartılı bulup inanmakta güçlük çekenlere İsa, "Bu sizi şaşırtıyor mu?" dedi. "Ya Insanoğlu'nun (kendisi) önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz...?" (Yuhanna 6:61- 62). Dağdayken görünümü değiştiğinde öğrencileri O'nun doğal görünümünün altında, doğaüstü ve bu dünyaya ait olmayan yüce bir varlığın gizlenmiş olduğuna tanıklık etmişlerdi. İşte, sadece böyle biri göğe yükselebilirdi! Son sözlerinde bu gerçeğin altını çizerek öğrencilerine şu vahyi: "Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum" (Yuhanna 16:28). Bu ise, Ísa Mesih'in artık doğal insani sınırları aşarak bizler için tanrılık makamında etkin olmaya başlaması anlamına gelmek- teydi. Nasıralı İsa olarak on iki öğrenciye ve sınırlı sayıda insana hitap edebiliyorken, tanrılık makamına yükseldikten sonra tüm insanlığa hitap etmekte ve erişebilmektedir. Bizim günahlardan arınmamız, yeniden doğmamız, sonsuz hayatı edinebilmemiz için ölmüş ve dirilmiş Kurtarıcı'yla birleşmemiz şarttır. Peki ama nasıl? Kutsal Ruh vasıtasıyla. Isa, bu dünyadan ayrılışının haberini verdiğinde kederlenen öğrencilerine bu gidişin nedenini şöyle açıklıyor: "Size gerçeği söylüyorum, benim gidişim sizin yararımızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gönderirim... O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek... O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek" (Bkz. Yuhanna 16:7-15). Dünyayı Mesih'in egemenliğine döndürme süreci, ilginç bir paradoksla, O'nun bu dünyadan ayrılıp tanrılık katına yücelmesiyle başlamıştır: "Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman bütün insanları kendime çekeceğim" (Yuhanna 12:32). Çünkü bu mevkiden Kutsal Ruh'un etkinliğiyle tarihi biçimleyebilir ve dünyayı ikinci gelişine hazırlayabilirdi. Yüzyıllar önce, 110. Mezmur'da, Mesih için verilmiş peygamberlik sözü bunu öngörmekteydi: "Rab Rabbim'e : 'Ben düşmanlarımı ayaklarının altına serinceye dek sağımda otur dedi." İsa'dan 550-600 yıl önce yaşamış Daniel de Mesih'in egemenliğine ilişkin bir rüyet görmüştü. "Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri Var Olan'ın yanında ilerledi, O'nun önüne getirildi. O'na egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır" (Daniel 7:31. 14). İşte, ışıltılı bir bulut içinde göğe yükselen Isa'yı gören havariler bu peygamberliğin gerçekleşmesinin tankları oluyorlardı (Elçilerin İşleri 1:9-11)! Göğe yükselen İsa Mesih aynı zamanda, çarmıhta kurban sunusu olarak sağladığı bağışlanmayı ve aklanmayı tüm insanlar için Baba Tanrı'dan dileyebilir ve bizlere tanrısal lütufların kapısını ardına kadar açabilir. Hep diri olduğu için Kendi bedeninde sunduğu kurban da sonsuzdur (İbraniler 7:25). Bu kurban, Elçi Yuhanna'nın gördüğü vahiyde bir kuzu sembolüyle belirir (Vahiy 5:6-10). Bu kurbanı sunari yine Kendi'dir. Yeni ve ebedi Antlaşma'nın biricik Başkahini olarak etkisi sonsuza uzanmak üzere bizim için Kendi'ni sunmuştur: "Çünkü Mesih, insan eliyle yapılan kutsal bir yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı'nın önünde görünmek için göğe girdi" (İbraniler 9:24). Her şeyde olduğu gibi bu konuda da Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son O'dur. Insanlık soyu da bir gün O'nun olduğu yüceliğe yükselecektir. Bizim adımıza oraya ilk giren Kendi'dir. Kendisi'ni izleyenlere de orada Kendisi'yle olma sözünü vermiştir: "Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım" (Yuhanna 14:2-4).
ISA MESİH'IN İKİNCİ GELİŞİ
Tanrısal tasarı da her şey belli bir zamana bağlanmıştır. Bizim sabırsızlığımız ve aceciliğimizin aksine, Yaradan sonsuz zamanların Tanrısı'dır. Mesih'in ilk gelişinin tohumlarnın büyüyüp serpilmesi ve tüm dünyaya yayılması için belli bir zamanın geçmesi öngörüldü. "Göksel egemenliğin bu Müjdesi bütün uluslara taklik olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir" Matta 24:14). Kozmik ölçütlerle çok kısa sayılabilecek bu süre, ömrü 70-80 yıl olan insan için uzun sayılsa da, bir gün mutlaka sona erecektir. "Rabbin gözünde bir gün bin yıl. bin yıl bir gün gibidir. Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor" (2. Petrus 3:8-9). Dünyadaki tüm Hristiyanlar Rab Isa'nın göğe yükseldiğine ve aynı şekilde geri geleceğine inanırlar (Elçilerin İşleri 1:11). Bir Hristiyan, Mesih'in ikinci gelişini özlemle bekleyen kişidir. Çünkü O'nun birinci gelişiyle başlayan insanlığıkama misyonu henüz tamamlanmamıştır. Ancak ikinci gelişiyle insanlığın Altın Çağı başlamış olacaktır. Mesih'in dönüşüyle insanlığın önünde şu an tasavvur bile edemeyeceğimiz bir mutluluk ve barış dönemi açılacaktır. Yesaya peygamber günümüzden yaklaşık 2700 yıl önce Kutsal Ruh'tan esinlenerek Mesih'in ikinci gelişi hakkında şunlar yazmıştır: "Rab uluslar arasında yargıçlık edecek. Birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek. İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarımı bager bıçağı yapacaklar. Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, savaş eğitimi yapmayacaklar artık" (Yesaya 2:4). Kutsal Yazılar'a göre Mesih'in ikinci gelişiyle "yeni bir gök ve yeni bir yer" oluşacak. Orada insanların gözlerinden tüm yaşlar silinecek, artık ölüm olmayacak; ne yas, ne inilti, ne acı, ne de işkence olacak. Çünkü eski düzen sona erecek. İşte o zaman, bütün uluslar Rab İsa'nın ışığında yürüyecekler (Vahiy 21:24). Savaşların ve yıkımların dünyasında, bu gözyaşı vadisinde, bunu özlememek mümkün mü? Kutsal Ruh her imanlının kalbine şu kısa duayı koymuştur: "Amin! Gel ya Rab Isa!" (Vahiy 22:20). Umut beklemek demektir. Ölümle sınırlandırılmış bu hayatta bütün umutlarımız maalesef mezarla sınırlandırılmıştır. Bunun tek istisnası Tanrı'nın sözlerine bağladığımız umuttur. Rabbimiz Isa ne güzel söylüyor: "Insan sadece ekmekle yaşamaz, Tanrı'nın ağzından çıkan her bir sözle yaşar" (Matta 4:4), Dünyaya geliş amacını da şöyle açıklıyor: "Ben sizde yaşam olsun, daha bol yaşamınız olsun diye geldim (Yuhanna 10:10). Rab yalan söylemez. O tüm sözlerini tuttu. Mesih'in ilk gelişiyle ilgili peygamberlikler nasıl gerçekleştiyse, ikinci gelişini bildirenler de şüphesiz gerçekleşeceltektir. "İşte tez geliyorum! Bu kitaptaki peygamberlik sözle amana me mutlu!" (Vahiy 22:7).
Mesih Ne Zaman Dönecek?
Tarihin en büyük dinsel bekleyişi, hiç şüphesiz, Mesih'in dünyaya gelerek Altın Çağı başlatmasına duyulan özlemdir. Bu haklı bekleyiş, maalesef, zaman zaman aceleci ve acemi yorumlarla olayın çarpıtılmasına neden olmaktadır. En büyük yanılgılardan biri, Kutsal Kitap'ın sembolik dille yazılmış ve bizim boyutumuza ait olmayan sürelerin insani aritmatikle toplanıp çıkarılmasıyla elde edilen tarihlere güvenmektir. Bu şekilde, büyük sansasyon yaratan o kadar çok tarih hesaplanmıştır ki elbette hepsi de kaçınılmaz bir şekilde boş çıkmıştır. Kutsal Yazılar'ın bu konuda aktardıkları aslında gayet açıktır. O gün ansızın, bir hırsız gibi gelecektir: "Bunun için uyanık kalın. Çünkü Rabbiniz'in geleceği günü bilemezsiniz. Ama şunu bilin ki, ev sahibi, hırsızın gece hangi saatte geleceğini bilse, uyanık kalır, evinin soyulmasına fırsat vermez. Bunun için siz de hazır olun! Çünkü Insanoğlu beklemediğiniz saatte gelecektir" (Matta 24:42-44). O günü, Tanrı'dan başka kimsenin bilemeyeceği gerçeği asla akıldan çıkarılmamalıdır. İkinci Geliş, tüm dünyanın tanık olacağı, gizlenemez bir kozmik olay şeklinde gerçekleşecektir: "Insanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır... Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek, göksel güçler sarsılacak" (Matta 24:27-29). Bu belirtiler eşliğinde gelmeyen hiçbir "Mesih inanmamamız konusunda Incil bizi sikica uyarıyor: "O zaman biri size, Işte Mesih burada ya da Iste şurada derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler üreyecek: bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar" (Matta 24:23-24). Mesih'in gelişiyle ilgili sonun belirtilerinden ise söz etmek mümkündür. Bunların incelenmesi son zamanlarla ilgil çok daha somut bilgiler içerir. Isa Mesih'in ve havarilerin sona ilişkin önbildirileri dikkate alınmalıdır. Örneğin: Savaşların ve savaş söylentilerinin (Yoel 3:9-10: Matta 24.6- 7), aşırı materyalizmin, zevk ve şehvet düşkünlüğünün, ahlaksızlığın artması (2. Timoteos 3:1-4; Vahiy 3:14-19, 2 Petrus 2:10, 14; 3:3; Yahuda 18); Şeytan'ın, kötü ruhların ve cinlerin etkinliğinin çoğalması (1. Timoteos 4:1-3; Vahiy 9:20; 13:11-14; Matta 24:5, 11; 2. Petrus 2:1-2); imanın azalması ve Tanrı sevgisinin soğuması (Matta 24:10; 2. Selanikliler 2:3; 1. Timoteos 4:1, 3-4; 2. Timoteos 3:1-5; 4:3- 4; 2. Petrus 3:3-4) vb. Kiliselerin ortak görüşü, Mesih'in dönüşüne bugün her zamankinden daha yakın olduğumuzdur. Ancak bu konuda aşırı ilgi, iştah ve merak, sağlıklı olmayan ruh durumlarına yol açabilir. Kesin tarih vermekten, takvimler belirlemekten, sansasyonel haberler yaymaktan kaçınılmalıdır. Tüm sapkın inanışlar öğretilerini Incil'in sağlam öğretileri yerine böyle heyecanlar ve hezeyanlar üstüne kurarlar. Incil'i "Dağdaki Vaaz'dan değil, Vahiy kitabından okumaya başlarlar. Biz tüm Hristiyanları böyle abartılı ve tek yanlı öğretilere karşı uyarmayı bir görev biliyoruz. Mesih'in dönüşüne hazır olmanın en doğru yolu, bugün O'nun arzuladığı gibi yaşamaktır.
Okuduğunuz için teşekkür ve esenlikler diliyorum. Detaylı bilgi almak için instagram üzerinden "mesihyolcusu._" instagram sayfamıza ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder